çocuklarımızı zehirliyorlar.
mama adı altında, zehiri evlerimize sokmamıza izin veriyorlar.
"nasılsa çocuklar için, nasılsa bebekler için yapılmış, zararı olamaz" düşüncesi o kadar yaygın ki, inanılır gibi değil...
mama vermeden büyütülen bir bebek olamaz gibi geliyor.
herşey o kadar pratik, o kadar elimizin altındaki..
geçtiğimiz günlerde, Türkiye'nin en çok satan mama markalarından birinde bakanlık tarafından "gdo" tesbit edildiği açıklandı.
annelerin vicdanı sızladı...
nasıl olurdu...
ama oldu.
İŞTE BAKANLIĞIN RESMİ AÇIKLAMASI

bazı annelerse, "emzirdiğiniz süt de gdo'lu, çünkü beslenme şeklimiz artık gdo'lu" diyerek vicdanını rahatlatmaya çalıştı.
ancak şu da bir gerçek ki; henüz vakit kaybetmeden, henüz iş işten geçmeden yapabileceğimiz çok şey var. market raflarında, uuuuuzzzuuunnnn ömürleri olsun diye katkı maddeleriyle donatılmış, mısır, glikoz şuruplarıyla tatlnadırılmış bu zehirleri çocuklarımızdan uzak tutup, onlara anne eliyle, keyifle kendimiz birşeyler hazırlayabilir ve mideyi doldurmak kastının dışında, sağlıklı ve bilinçli beslenmeyi küçüklüklerinden itibaren öğrenmelerini sağlayabiliriz.
konserve ve tahıl mamalar gerçekten bu kadar gerekli mi?
öyleyse ben 2.5 yaşına kadar nasıl mamasız ve muhallebisiz büyüttüm oğlumu?
iş işten geçmeden anneler...
üzülmeden...
farkında olalım, bilinçli davranalım.
çocuklarımızı bu tuzaklardan koruyalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme